Marmara Bölgesi’nde, Bursa ili sınırları içindedir. 1961 yılında miili park ilan edilmiştir. Yüz ölçümü 130.241 dekar’dır. Yüksekliği 2543 m. olan Uludağ, bölgenin en yüksek noktasını oluşturmaktadır.
Bursa ovasından yukarı doğru çıkıldığında, bitki kuşaklarının hepsinin botanik bilimindeki tanımlamalara uygun şekilde yer alması Uludağ’a uluslararası alanda ün kazandırmıştır. Senenin 4-5 ayı karla örtülü olan Uludağ, Türkiye’nin en gözde kış sporları merkezidir.tir. Roma İmparatorluğu‘nda resmi din hıristiyanlık olduktan sonra Uludağ’da 3. yüzyıldan sonra keşişlerin yaşadığı ilk manastırlar kurulmaya başlanmış ve manastırlar 8. yüzyılda sayıca en üst seviyeye çıkmıştır. Uludağ’da Nilüfer çayı ile Deliçay arasındaki vadi ve tepelerde 28 manastır kurulmuştur. Orhan Gazi Bursa’yı uzun bir kuşatmadan sonra teslim almış ve dağdaki keşişlerin yaşadığı manastırların bir kısmı terk edilirken[1], bazılarının yerlerine Doğlu Baba, Geyikli Baba, Abdal Murat gibi müslüman dervişlerin inziva yerleri olmuştur. Bursa‘nın fethinden sonra Türkler dağa “Keşiş Dağı” ismini vermişlerdir. 16. yüzyılda Bursa’ya gelen Alman seyyah Reinhold Lubenau Uludağ’ın Türklerin eline geçtikten sonra keşişlerin sadece gündüzleri ibadet için dağa çıktıkları ve manastırların harç kullanılmadan taş duvarlarla yapıldığını belirtir. “Olympos Mysios” veya “Keşiş dağı”, 1925 yılında Bursa Vilayeti Coğrafya Cemiyeti’nin girişimleri ve Osman Şevki Bey’in önerisi ile “Uludağ” adını almıştır.Uludağ, bitkisel zenginlik bakımından ender yerlerden biridir. Mart ayında alt kademelerde başlayan uyanma, yaz boyunca zirvede devam etmektedir.
Özellikle orman kuşağının üzerinde yer alan ve pek çok kişi tarafından kıraç olarak bilinen dağda, çok zengin ve bu bölgeye özgü nadir bitki türleri yayılış göstermektedir. Kış mevsiminde olduğu kadar yaz aylarında da görülmesi gereken Uludağ’da zirvesinde buzul çağından kalan 4 aktif yedi göl manzarasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
KAYNAK:http://uludag.tabiat.gov.tr/
