Neşeli Sözlük Nedir?

Neşeli Sözlük; Ebeveyn ve Çocuklar İçin Güvenli Bilgi Kaynağı'dır.

Soru Görüş ve Önerileriniz için
kalburüstü: Kemalettin Kamu - Gurbet

Aslen Erzurumlu Şair Bayburt’ta doğmuştur “Gurbet” Şairi olarak da bilir.İlk öğrenimini Arapça ve Farsça dersler alarak başladı. Orta öğrenimini Erzurum Refahiye’de bitirdi.Birinci Dünya Savaşında Erzurum’un düşmesi ve Erzurum’un işgal edildiği haberini alan babasının kalp sektesinden ölmesi üzerine annesiyle önce Sivas’a sonra Kayseri’ye taşındılar.Abisinin işi dolayısıyla kısa bir sure Bursa’da yaşadı.

1919 yılında  İstanbul Kadıköy’de bulunan Erkek İlköğretmen Okuluna başladı. 1920 yılında Millî Mücadelenin başlaması üzerine okulu bırakıp milletine hizmet etmek için Ankara’ya gitti. Orada matbuat tetkik memurluğu ve İstihbarat Müdürlüğünde kâtiplik yaptı. Üç yıl sonra yurdun bağımsızlığa kavuşması üzerine (1923), İstanbul’a dönerek İlköğretmen Okulunun tamamladı.

 1926-1933 yılları arası Anadolu Ajansı baş yazarlığı yaptı.

1933 yılında Neşriyat ve İstihbarat Müdürlüğüne getirildi.Devlet görevi ile Paris’e gitti,burada Siyasî İlimler Yüksek okulunu bitirdi.

1935 yılında soyadı kanunu çıkınca Kamu soyadını aldı.

1939-1943 yılları arasında Rize ili milletvekilliği yaptı.

1943-1946 yılları arası Erzurum milletvekilliği yaptı.

1948 yılında pansiyoner olarak kaldığı, Ulus’taki Evkaf Apartmanı’nda geçirdiği bir kalp krizi sonucu kırk yedi yaşında iken hayata veda etti.

Kemalettin Kamu hiç evlenmemiştir.25 yaşında aşık olduğu genç kız ile evlenme hazırlığında iken bir anlaşmazlık sonucu evlilikten vazgeçti ve ömrü boyunca yalnız yaşadı .İrşad adlı şiirini bu aşk için yazdığı rivayet edilir.

Cenazesi Ankara Cebeci Asrî Mezarlığında toprağa verildi.Kemalettin Kamu’nun şairden ziyade siyasi kimliği daha ön planda olmuştur.

İlk şiirlerini ortaokul öğrencisiyken yazmaya başladı.

İlk şiirlerinde Milli Mücadele zamanına denk geldiği için daha çok konu olarak vatan sevgisini aldı.

Vatan konusu haricinde sevgisi, gurbet, aşk, yalnızlık temalarını sade bir dille lirik ve epik tarzda işlemiştir.

Paris’te bulunduğu yıllarda Fransız şiiriyle yakından ilgilendi.

İlk şiirlerini Aruzla yazdı .1922 yılından sonra itibaren şiirlerini heceyle yazdı.Hecenin de özellikle 11’li kalıbını kullanmıştır.

Yaşadığı olaylar ve bulunduğu zamandan etkilenerek şiirlerinde samimi bir ifade kullandı.

İstanbul’un işgale uğraması üzerine “Gurbet” şiirini yazmış ve Gurbet Şairi olarak anılmıştır.

İzmir’in Yunan işgaline uğramasından sonra da “Türk’ün İlahisi” şiirini yazmıştır.

Yaşadığı dönemde şiirleri kitap halinde basılmamış daha çok gazete ve dergilerde yayınlanmıştır.

Çankaya isimli şiiri ile Cumhuriyete olan bağlılığını bir dini inanca dönüştürmüştür. Büyük tepki toplayan Çankaya şiirinin Yozgat milletvekili olan Ahmet Cevdet Taflıoğlu’na ait olduğunu söylense de bu şiirin Kemalettin Kamu tarafından 1934 tarihinde Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde yayınlandığı bilinmektedir.

Ölümünden sonra şiirleri Kemalettin Kamu, Hayatı, Şahsiyeti ve Şiirleri ismiyle yayımlanmıştır

Çankaya şiiri

Ebedi bir güneşle
Burada doğdu Gazi,
Yaprak yığını gibi
Burada yandı mazi.

Burada erdi Musa,
Burada uçtu İsa;
Bülbül burada varsa
Hürriyet için öter.

Ne örümcek ne yosun,
Ne mucize ne füsun;
Kabe Arap’ın olsun
Çankaya bize yeter…

İstiklâl Marşı Yarışması için yazdığı şiiri

Gözyaşına veda et ey güzel Anadolu
Hakkını korur elbet Türk’ün bükülmez kolu
Cenk ederiz genç koca bugün değil yarın da
Yadımız ağladıkça İzmir ezanlarında

Hakk yolunda kan olur dünyalara taşarız
Ya şerefle vurulur ya efendi yaşarız
Her gün yeni bir hile arkasından satıldık
Her gün yeni bir dille yurdumuzdan atıldık

Yeter ey Kâbe’mizi elimizden alanlar
Alıkoyamaz bizi yolumuzdan yalanlar
Hangi alçak el alır el zinciri boynuna
Kim Yunan’ı bırakır Türk kızının koynuna.

Biz ki Türk’üz muhakkak, her milletten uluyuz.
Yeryüzünde biz ancak yurdumuzun kuluyuz.
Yurt yolunda kan olur, dünyalara taşarız.
Ya şerefle vurulur, ya efendi yaşarız.

Gurbet şairi olarak tanınmasına sebep olan şiiri

Gurbet o kadar acı
Ki ne varsa içimde,
Hepsi bana yabancı,
Hepsi başka biçimde!

Eriyorum git gide,
Elveda her ümide,
Gurbet benliğimi de
Bitirmiş bir içimde!

Ne arzum, ne emelim,
Yaralanmış bir elim,
Ben gurbette değilim,
Gurbet benim içimde!

İRŞAD 

Sevgilim güvenme güzelliğine
Senin de saçların tarumar olur
Aldanma talihin pembe rengine
Hayatın uzun bir intizar olur.

Sevgilim her insan doğarken ağlar
Çiçeklerle açar, sularla çağlar
Rehgüzâr olur bahçeler, bağlar
Nihayet isimsiz bir mezar olur.

Sevgilim baksana bir yanda gülen
Bir yanda gözümün yaşını silen
Kimi benim gibi erir derdinden
Kimi senin gibi bahtiyar olur!

Sevgilim senin de geçer zamanın
Ne şöhretin kalır, ne hüsn-ü ânın
Böyledir kanunu kahpe dünyanın
Dört mevsim içinde bir bahar olur! 

Paylaş: