Neşeli Sözlük Nedir?

Neşeli Sözlük; Ebeveyn ve Çocuklar İçin Güvenli Bilgi Kaynağı'dır.

Soru Görüş ve Önerileriniz için
İbrahim Han'ın Şahsiyeti – Prof. Dr. AHMET ŞİMŞİRGİL

Sultan Birinci İbrahim, 5 Kasım 1615 tarihinde, İstanbul’da doğdu. Babası Sultan Birinci Ahmed, annesi Mahpeyker Kösem Sultan’dır. Sultan Birinci İbrahim, uzun boylu, fiziken kuvvetli bir insandı.. Osmanlı geleneği itibari ile 2 yaşında itibaren tahta çıkana kadar bir odada hapis tutuldu.Annesi onun yetiştirilmesi için çok çaba  göstermişti. Ağabeyi Sultan Dördüncü Murad’ın âni vefatı, zaten uzun zaman yaşadığı kafes hayatı nedeniyle sürekli öldürülme korkusuyla  harap olmuş Şehzade İbrahim’i çok sarstı ve padişah olduğuna inanmak bile istemedi. Annesinin ve devlet erkânın baskı ve ısrarlarından sonra  ağabeyi Sultan Dördüncü Murad’ın cenazesini gördükten sonra ağabeyinin vefatına kesin olarak inandı. Sadrazam Kara Mustafa Paşa, Taht  geçen Sultan Birinci İbrahim’in başına Hırka-i Saadet Dairesi’nden getirilen, Hz. Ömer’in Sarığı’nı yerleştirdi. Sultan Birinci İbrahim tahta oturdu ve ellerini açarak dua etti:
“Elhamdülillah. Ya Rabbi! Benim gibi zaif bir kulunu bu makama lâyık gördün. Saltanat günlerimde milletimi hoş-hâl eyle ve birbirimizden hoşnûd eyle”.
Ancak, daha sonraki yıllarda devlet işleriyle bizzat ilgilenmeye başladı. Sultanlık döneminde sadrazamlık koltuğunda bulunan Kemankeş Kara Mustafa Paşa devlet işlerini en iyi şekilde yürüttü. Kemankeş Kara Mustafa Paşa, Safeviler’le Kasr-ı Şirin Antlaşmasını imzalayıp, İstanbul’a geldikten sonra,devletin malî işlerinide el atıp düzene koydu. Ocaklı sayısını indirip maaşlarının düzenli olarak verilmesini sağladı. Bu olumlu faaliyetler sonunda devlet gücünü korumuş oldu. Sultan Birinci İbrahim dönemi, sarayda birçok entrikanın ve makam kavgasının döndüğü bir devir oldu. Yine de tüm bu karışık ortam içerisinde dahi bazı askeri başarılar oldu. 19 Nisan 1645’de Girit Seferine karar verildi.

30 Nisan 1645’de İstanbul’dan hareket eden Kaptan-ı Derya Yusuf Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması, Aya-Todori adasındaki Turlulu ve Liman kalelerini fethetti. 27 Haziran 1645’de kuşatılan Hanya Kalesi, 22 Ağustos 1645’de teslim oldu.

Sultan Birinci İbrahim, bir süre sonra Hanya muhafızlığına Deli Hüseyin Paşa’yı tayin etti. İlk seferden beş ay sonra Girit’i tamamen ele geçirmek amacıyla tekrar sefere çıkıldı ve sırasıyla Kisamo (9 Mart 1646), Aprikorno (22 Temmuz 1646), Milipotamo (11 Ekim 1646), Resmo (15 Kasım 1646) kaleleri fethedildi. Kandiye Kalesi 7 Temmuz 1647 günü kuşatıldı. 19 Şubat 1648 ve 20 Mayıs 1648 tarihlerinde kazanılan iki büyük zaferden sonra Kandiye Kalesi de teslim oldu.

 Sultan Birinci İbrahim, tahta çıktığında soyunun tek şehzadesi o kalmıştı. Bu yüzden ilk oğlu Şehzade Mehmed (Sultan Dördüncü Mehmed) doğduğunda ülkede şenlikler düzenlendi (2 Ocak 1642). Sultan Birinci İbrahim, çok cömert ve lütufkâr bir padişahtı. Fakirlere ve kimsesizlere yardım etmeyi çok severdi. Çıkardığı fermanlarla açlık ve kıtlığın önlenmesine çalıştı. Saltanatı sırasında, annesi Kösem Sultan’ın etkisinde çok kaldı. Sekiz yıl dokuz ay padişahlık yaptıktan sonra, Akli dengesizliğini bahane ederek Tahttan indirilen Sultan İbrahim kapatıldığı yerde durmamış feryatları her yeri inletmiştir. Sultan İbrahim’i yeniden tahta çıkarmak isteyenlerin sayısı artınca Annesi Kösem Sultan ve diğer ileri gelenler Sultanı 18 Ağustos 1648  gününde  32 yaşında boğdurarak öldürtmüşlerdi.
Sultan Birinci İbrahim hakkında, kendi devrine kadar uzanan Osmanlı kaynaklarında, aklî dengesinin bozuk olduğuna dair hiçbir bilgi yoktur. Sadece son zamanlarda bazı yazarlar, onun için “Deli” demektedirler. Sultan Birinci İbrahim’e “Deli” ve “Gaddar” diyen ve adının öyle yayılması için çalışanlardan bazılarının, Sultan Birinci İbrahim tarafından idam ettirilen İranlı Şii Emirgûneoğlu’nun adamları olduğu rivayet edilmektedir. Cenazesi İstanbul’da Ayasofya Camii ‘sinde Roma döneminde Vaftizhane olarak kullanılan tarihi yapıya  defnedilmiştir.

Paylaş: